Hz. İbrâhim’in (as) İnsanlığa Mirasları

Siret-i Enbiyâ derslerimizde, Hz. İbrâhim bölümü devam ediyor. Bu haftaki dersimizin konuları içerisinde Hz. İbrâhim ve ailesinin hicreti, Hz. Hacer ve Hz. İsmail’in teslimiyeti, Zemzem’in ortaya çıkışı ve Hz. İsmail’in kurban edilme kıssası vardı. Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “Hz. İbrâhim’in İnsanlığa Mirasları” serlevhasının altında bu konuları ve özellikle iki farklı alanda Hz. İbrâhim’in (as) miraslarını anlattı.

Dersten Cümleler

Bugünkü dersimiz ile birlikte Hz. İbrâhim hakkında 9. dersimizi yapmış olacağız, Allah izin verirse birkaç ders daha iman atamız Hz. İbrâhim’i işlemeye devam edeceğiz; sonra Hz. İsmail diyeceğiz, sonra Hz. İshak diyeceğiz, sonra aynı dönemde peygamberlik vazifesini çok zorlu imtihanlarla yerine getiren Hz. Lût diyeceğiz ve böylece yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.


Hz. İbrâhim, şimdiye kadar işlediğimiz derslerde gördüğümüz üzere insanlığa Tevhid, Tebliğ, Takva, Tazim, Tevekkül, Merhamet, Sebat, Mücadele ve daha nice alanlarda inanılmaz çok güzel miraslar bıraktı.
İslâm’ın işaretleri diye sorsak, aklımıza ilk gelenler şunlar olacaktır: Namaz, Mabed/Cami, İmam, Kâbe, Zemzem, Kurban, Hac…

İmandan sonra en büyük hakikat olan Namaz, Hz. İbrâhim’in ve ailesinin en önemli ibadetleridir.

O namazın eda edileceği en güzel yer olan Mescid-i Haram, -ki o yeryüzünün bütün mescitlerinin ve camilerinin anasıdır- Hz. İbrâhim’in ve ailesinin en önemli gayretinin neticesidir.

Toplumun ıslahı ve inşası için en gerekli konum olan İmamlık, Hz. İbrâhim’in ve ailesinin en önemli temsiliyet miraslarıdır.

Yeryüzünün ilk ve en mühim mabedi olan Kâbe’nin ihyası, Hz. İbrâhim’in ve ailesinin en önemli işlerinden biridir.

Arzın damarlarına şifa vesilesi olan Zemzem’in ortaya çıkması, Hz. İbrâhim’in ve ailesinin büyük fedakârlığına karşı Allah’ın bir ikramıdır.
Allah’a yakınlaşmanın en önemli vesilesi olan Kurban, Hz. İbrâhim’in ve ailesinin insanlığa bir sünnetidir.

“Kurban, babanız İbrahim’in size bir sünnetidir.” (İbn Mâce, Edahi, 3)

İslâm’ın lisanında hem özel/ayrıcalıklı hem önemli bir ibadet olan Hac, Hz. İbrâhim’in ve ailesinin insanlığa en güzel mirasıdı

“Orada (Kâbe’de) apaçık nişâneler, (ayrıca) İbrâhim’in makamı (Makam-ı İbrâhim) vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnîdir. (Âl-i İmrân 3/97)
Kur’ân, sözün özü, özün sözüdür.

İslâm fıkhının hayatı tanzim etmek için kullandığı üç ana kavram vardır. Bunlar: Zarûriyyât, Hâciyat ve Tahsîniyyât’tır.

Zarûriyyât: Zaruri olanlar, olmazsa olmazlar
Hâciyat: İhtiyaç olanlar, olması hayatı kolaylaştıranlar
Tahsîniyyât: Olması zaruri olmayanlar, olması hayatı güzelleştirenler

“Bunu Allah mı sana emretti?”

“Eğer sana bunu emreden Allahsa korku yok, Allah bizi asla zayi edecek değildir.”

Hacer annemizin bu sözü, fırtınalar dindiren bir sözdür. Bu söz, en zorlu zamanlarda risalet davasının Hacerlerinin, Haticelerinin söyleyeceği bir sözdür.

Zaman ağlama zamanı değil, gayret zamanıdır.

Her zaman aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır.

“Allah’ım! Meleğinin sesini bana duyurdun; ne olur benim ve yavrumun imdadına yetiş!”

“Allah İsmail’in annesine rahmet eylesin. Eğer o Zemzem’in önüne geçmeseydi, (ona dur demeseydi) Zemzem (Mekke’nin ortasında) akıp giden bir ırmak olacaktı.” (Buhârî, Enbiyâ, 9; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, V, 299)

“Ben iki kurbanlık babanın oğluyum!” (Hâkim, el-Müstedrek, II, 604, 609)

Araplar soy itibari ile iki ana damara ayrılır: Arab-ı Âribe/Has Araplar, Arab-ı Müsta’ribe/Sonradan Araplaşanlar…

“Bir zamanlar Yûsuf, babasına (Ya’kub’a) demişti ki: Babacığım! Ben şöyle bir rüya gördüm…” (Yûsuf 12/4)

“Muhakkak ki ben uykumda şöyle rüyalar görüyorum.” (Saffât 37/102)

“Rabbim, Bana salihlerden (olacak bir çocuk) bahşe et!” (Saffât 37/100)

“Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik.” (Saffât 37/101)

“Çocuk babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince: ‘Yavrucuğum! Rüyamda seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin?’ dedi. O da cevaben: ‘Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun!’ dedi. (Saffât 37/102)

Kimin imtihanı daha ağır?

– Oğlunu kurban eden babanın mı?
– Babanın rüyasının gereğini yerine getiren oğulun mu?
– Evladını kurbanlık bir koç gibi babaya teslim eden annenin mi?

İşkence her ne adına yapılırsa yapılsın bir insanlık suçudur ve kim ne derse desin haramdır.

“Babacığım! Beni iple sıkı sıkıya bağla! Ölümün acısı çok çetin ve zordur. Ne olur beni keserken yüzüme bakma! Olur ki bana bakarsın da rikkate gelir, bu vazifeni yapmazsın. Beni kestikten sonra gömleğimi annem götür. İnşallah benim gömleğim annem için bir teselli kaynağı olur.”

İsmail, annesinden süt yerine teslimiyet emen bir çocuktur.

“Böylece her ikisi de, Allah’ın emrine teslim olunca, İbrahim onu şakakları üzerine/ yüzüstü yatırdı.” (Saffât 37/103)

“Biz ona: “Ey İbrahim!” diye seslendik.” (Saffât 37/104)

“Gerçekten sen, rüyana sadakat gösterdin. (Allah’a va’adini yerine getirdin) Şüphesiz Biz, muhsin kullarımızı işte böyle ödüllendiririz” dedik.” (Saffât 37/105)

“Doğrusu bu, apaçık bir ibtila/imtihan idi (ve Hz. İbrahim bu imtihanı geçmişti).” (Saffât 37/106)

“Ve ona büyük bir kurbanı fidye (oğlu İsmail’i kesmekten kurtuluş bedeli) olarak gönderdik.” (Saffât 37/107)

Bu kurbanlık;

– İbrâhim’in teslimiyetine bir bedel olarak geldiği için
– İsmail’in adanmışlığına bir mükâfat olarak geldiği için
– Hacer’in fedakârlığına bir takdir olarak geldiği için
– Meleklerin sevincine bir ikram olarak geldiği için
– İnsanlığın kurban ibadetinin başlangıcına bir vesile olarak geldiği için

Zibhin Azîm/Azim büyük kurbanlık, diye ifade edilmiştir.

“Sonra (kıyamete kadar) gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir ün) bırakıverdik.” (Saffât 37/108)

İnsanlar İbrâhim diyecek teslimiyeti ondan öğrenecek, İsmail diyecek adanmışlığı ondan öğrenecek, Hacer diyecek fedakârlığı ondan öğrenecek…

Bizim Hz. İbrâhim’den ve ailesinden alacağımız mesajlardan bazıları şunlardır:

– Hicretsiz dava olmaz.
– Teslimiyetsiz hicret olmaz.
– Güvensiz teslimiyet olmaz.
– Gayretsiz güven olmaz.
– Sebatsız gayret olmaz.

Allah (cc) hepimize hicret, teslimiyet, güven, gayret ve sebat nasip eylesin.

(2033)