Ardahan / Resullullah’ın Sırdaşı: Hz. Huzeyfe b. Yemân
Ardahan’ın Soğuğunda Hz. Huzeyfe Sıcaklığı
82 İl 82 Sahabî projemiz aralıksız devam ediyor. Projenin 34. programının adresi Ardahan’dı. Eksi 25 derece soğuğa rağmen halkın yoğun ilgi gösterdiği programın ev sahibi Ardahan İl Müftülüğü idi.
Sahabe İle Isınacağız
Ardahan Merkez Cami’de yapılan program Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başladı. Selamlama konuşması için kürsüye gelen Ardahan İl Müftüsü Galip Akın, “böyle güzel bir projeye ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşadıklarını” belirterek, Siyer Merkezimize ve Muhammed Emin Yıldırım Hocamıza teşekkür etti. Ardahan’ın soğuğunda Sahabe ile ısınacaklarını belirtti.
Neden Hz. Huzeyfe?
Daha sonra kürsüye davet edilen Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, havaya aldırmadan camiyi dolduran Ardahanlılara dua ederek sözlerine başladı. Hocamız şöyle dedi: “Ardahan il olarak küçük bir yerdir. Ama nasibi çok büyüktür. Onun nasibi Resulullah’ın sırdaşı olan Hz. Huzeyfe’dir.” Neden Ardahan’da Hz. Huzeyfe’nin anlatılacağına ise şöyle değindi: “Hz. Huzeyfe, Hz. Osman’ın hilafet günlerinde Kafkasya seferlerine katılmış, Azerbaycan’a, İrminiyye’ye, yani Ermenistan’a ayak izlerini bırakmıştır. İstedik ki, o büyük insanın ayak izlerinin bulunduğu o topraklara, en yakın ilimizde Hz. Huzeyfe diyelim, bundan dolayı Ardahan için bu sahabî efendimizi seçtik. Bir diğer husus, Hz. Huzeyfe el-Cezire dediğimiz Anadolu seferlerine de katılmıştır. Anadolu’nun dört bir tarafına ayak izlerini bırakmıştır. En son Mardin, Nusaybin’de de evlenmiştir. Dolayısı ile Hz. Huzeyfe, bu yönü ile Anadolu’nun eniştesidir. Bundan dolayı da dedik ki, Ardahan’da Hz. Huzeyfe diyelim, onun o güzel havasını, edasını, cihana bıraktığı o derin mesajları serhat şehrimiz olan bu güzel topraklardan duyalım.”
Resullullah’ın Sırdaşı
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız sözlerine Hz. Huzeyfe’nin özelliklerini anlatarak devam etti. Onun hangi vasfı ile sırdaş olarak seçildiğinin üzerinde durdu. Gerçekten dikkat çektiği noktalar çok önemli idi. Dedi ki: “Neden başka biri değil de Hz. Huzeyfe bu iş için seçilmiştir? Mesela 23 yıl Efendimiz’in yanından hiç ayrılmayan, yolunun yolcusu, sırrının sırdaşı, zor günlerin arkadaşı, hicret yolunun yoldaşı Hz. Ebû Bekir dururken, neden Efendimiz, Hz. Ebû Bekir’i değil de, Hz. Huzeyfe’yi seçmiştir? Neden Hz. Ömer ve Hz. Osman değil de, yıllar sonra iman eden Hz. Huzeyfe bu iş için seçilmiştir? Neden Ali değil de Huzeyfe? Neden Peygamberin havarisi olan Zübeyr, ümmetin emini olan Ebû Ubeyde, semahat kahramanı olan Abdurrahman b. Avf, cömertlik timsali ve yaşayan şehit Talha b. Ubeydullah değil de Hz. Huzeyfe? Neden mesela Ensar’dan biri değil de o? Mesela vefatı ile arşı titreten Sa’d b. Muaz, Sa’d b.Ubade, Esad b. Zürare, Ebû
Eyyüb el-Ensari yada başka biri değil de Hz. Huzeyfe?”
Bu sorulara cevaplar veren Hocamız, sözünü şöyle devam ettirdi: “Hz. Huzeyfe bu iş için kendini adeta Resulullah’a seçtirmiştir; yani Resulullah’ın seçimi, Huzeyfe’nin kendisini seçtirmesi ile olmuştur. Nasıl mı? Bakın Hz. Huzeyfe ne diyor: ‘Resulullah’ın ashabı, ona hep en hayırlı amel nedir? diye sorarlardı. Ben ise Efendimiz’e hep en şerli amel nedir diye sordum. Çünkü hayır bellidir. Biz şerleri öğrenip ondan geri durmak zorundaydık. Bundan dolayı ben hep şer olanları Efendimiz’den sordum.’ Dolayısı ile Hz. Huzeyfe merakı ile Resulullah’a sırdaş olmuştur.”
Cihad Meydanlarından Valiliğe
Hocamız, Hz. Huzeyfe için: “Dünyanın değiştiremediği adam, dünyayı değiştirdi” diyerek, onun hayatının çeşitli safhalarını örneklerle anlattı. Cihad meydanlarındaki duruşunu, halifeler dönemindeki hayatını, Medain valiliğini ve daha birçok sayfaya dikkat çekti. Zaman zaman duygulu anların yaşandığı program 21. asırda nasıl Huzeyfeleşilerbilir vurgusu ile sona erdi. Hocamız her zaman yaptığı gibi yine beş madde ile bunu dinleyenlerle paylaştı. O beş madde şunlardı:
1- Elde ettiğin makam ve mevki ne kadar büyürse büyüsün, yanında sırlarını paylaşacağın dostların olsun. Resulullah bile kendisine sırdaş edindiyse, sen nasıl bundan beri olabilirsin ki?
2- Sana sır olarak verilen her şey bir emanettir. Emanete ihanet ise nifaktır. Ser gitmeli, ama sır çıkmamalıdır. Sırları ifşa edersen nasıl O’na (sas) ümmet olabilirsin ki?
3- Sırların son nefese kadar saklanabilmesi, ancak dünyevi hiçbir hesap içerisine girmemekle mümkündür. Eğer içinde gizli hesapların, varmak istediğin menzillerin varsa, nasıl hasbî kalabilir ve nasıl sadakat sahibi olabilirsin ki?
4- Mümin her an nifaka düşme korkusu ile yaşayan insandır. Kalbinin ibresini, ihsan şuuru ve infak adımları ile iman üzere ayarlayandır. Yüreğinde ben münafık mıyım korkusu yoksa nasıl nifaktan uzak olabilirsin ki?
5- Adamlığın zirve hali ne boy, ne soy, ne cep, ne makam, nede mevkidir. Hiçbir rüzgârın değiştiremediğine ve savuramadığına adam denir. Yaşadığın dünyada bazı şeyler karşısında değişiyorsan, nasıl Hz. Huzeyfe’nin arkadaşı olabilirsin ki?
Projenin 35. programı Giresun’da, “İslam’ın Kalesi Hz. Safiyye bint Abdülmuttalib” başlığı ile icra edilecek.
Daha fazla bilgi için 0 212 544 76 99 nolu telefonu arayabilir; www.82il82sahabi.com, www.siyervakfi.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz.
(3532)