Kars / Hayırların Öncüsü: Hz Sa’d B. Hayseme
82 İl 82 Sahabî projesi tüm hızı ile devam ediyor. Projenin 75. programının adresi Kars’tı. Kars Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda yapılan programın ev sahipliliğini, İlim Yayma Cemiyeti, Eğitim-Bir-Sen, Sağlık-Sen, Diyanet-Sen ve Anadolu Gençlik Derneği Kars Şubelerinin ortak platformu yaptı. Halkın yoğun ilgi gösterdiği programa, Kars Vali Yardımcısı Musa Evin, Belediye Başkan Yardımcısı Ferit Yenice, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, İl Müftüsü Mehmet Genç ve daha birçok davetli katıldı.
Keleş: “Projeye Ev Sahipliği Yapmak Bizim İçin Büyük Bir Şeref”
Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başlayan program, platform adına selamlama konuşması yapan İlim Yayma Kars Şube Başkanı Ebubekir Keleş ile devam etti. Keleş, projeden dolayı Siyer Vakfı’mıza teşekkür etti. Halkın yoğun ilgi göstermesinden memnun olduğunu ifade eden Keleş: “Böyle bir projeye ev sahipliliği yapmak bizim için büyük bir şereftir” dedi.
Esirne’den Kars’a Sahabe İklimi
Daha sonra kürsüye Muhammed Emin Yıldırım Hocamız davet edildi. Hocamız, 82 İl 82 Sahabî projesi hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra, neden Kars’ta Sa’d b. Hayseme’nin anlatılacağına değindi. Hocamız dedi ki: “Bugün 75. programda Kars’ta, ‘Hayırların Öncüsü’ serlevhasında çok büyük bir isme ve çok farklı bir şahsiyete misafir olacağız. Neden Kars’ta Sa’d b. Hayseme anlatılacak? Osmanlı bakiyesi olan yaşadığımız şu topraklar, tarih boyunca İslam adına temsil ettikleri misyon gereği, her türlü sevgiyi hak etmektedir. Bu memleketin her karış toprağı bizler için çok, ama çok önemlidir. Bundan dolayı biz hayır adına bir iş yaptığımız zaman deriz ki, Edirne’den Kars’a; Sinop’tan Hatay’a, her tarafa bu hayrı ulaştıralım. Edirne’den Kars’a, deyince memleketin bir ucundan bir ucuna her taraf kastedilmiş olur… Medine’deki büyük İslam medeniyetinin temellerinde çok önemli isimler vardır da, özellikle iki tane isim vardır ki, bu iki isim biraz farklıdır. İşte onlardan birisi Es’ad b. Zürâre’dir; ki o Edirne’de anlatıldı. Biri de Sa’d b. Hayseme’dir, inşallah o da bugün burada, Kars’ta anlatılacaktır. Dolayısı ile İslam’ın iki kalesi, bu memleketin iki kalesi sayılan Edirne’de ve Kars’ta gündem edildi, edilecek; biri orada anlatıldı, diğeri burada anlatılacaktır…”
Evi İle Anılan Sahabî
Konuşmasına Sa’d b. Hayseme’nin Sahabe içerisindeki konumuna değinerek devam eden Hocamız, onların her birinin, hayatın farklı bir alanında ve farklı özelliklerle öne çıktıklarını söyledi. Sa’d b. Hayseme’nin ise İslam yolunda hizmet için evini açması ile hayırların öncüsü olduğunu belirtti. Hocamız dedi ki: “İslam tarihinde, 23 yıllık Siyer’in sayfaları içerisinde beş tane evin çok önemli bir fonksiyonu olmuştur. Onlardan ilki Darü’l-Erkam’dır. Onu siz çok iyi biliyorsunuz. Diğeri Darü’l-Ebû Bekir’dir, o ev onlarca insanı imana taşıyan bir evdi. Özellikle Mekke dönemlerinde evinde okuduğu Kur’an nicelerinin yüreklerinin kapalı kapılarını açacak, nicelerini imana taşıyacaktır. Üçüncüsü, Darü’l-Es’ad’dır. Es’ad b. Zürare’nin evi, o ev Medine’nin ilk Darü’Erkam’ıdır, çok farklı bir evdir. Niceleri o evde hakikat yolculuğuna başlamışlardır. Dördüncüsü Darü’l-Külsüm’dür. Külsüm b. Hidm’in evidir, ki o ev Efendimiz’in Medine’de misafir olduğu ilk evdir, daha sonra o evin hemen yanı başında Kuba Mescidi inşa edilecektir. Beşincisi ise bugün ev sahibimiz olan Sa’d b. Hayseme’nin evidir ki, o ev Darü’s-Sa’d’dır. Sa’d. b. Hayseme der demez aklımıza ilk gelen hatıra evidir ve evindeki büyük, ama çok büyük hizmetidir.”
Evlerimizi İmar Edersek, Caddelerimizi İmar Edebiliriz…
Sa’d b. Hayseme’nin hayatının çeşitli devrelerini, iman edişini, Akabe’de biata katılmasını, sonrasındaki hizmetlerini örneklerle anlatan Hocamız, en son; nasıl evlerin imar edilebileceğine ve nasıl Sahabe ruhunun bugünlere taşınabileceğine değindi. Hocamız, katılımcılarla şu mesajları paylaştı:
1- Darü’l-Erkam, Kur’an’ın talim edildiği, sağlam bir akidenin öğrenildiği, akılların ve ruhların eğitildiği bir evdi. Bulunduğun ortamları, Allah’ın kelamı olan vahye teslim et ki, Sahabe’nin hasbiliğine erişebilesin.
2- Darü’l-Ebû Bekir, namazın hayat tarzı haline getirildiği, müminin miracı olarak görüldüğü, Allah (cc) ile dertleşmenin en güzel yolunun secdeden geçtiğini, unutmayan bir evdi. Bulunduğun ortamları, namaz ekseninde tanzim et ki, adımlarını sadıkların sertacına kavuşturabilesin.
3- Darü’l-Es’ad, Peygamber sevgisinin ve sevdasının imanın azığı olarak edinildiği, Mus’abların ayak izlerinin olduğu bir evdi. Bulunduğun ortamları, Hz. Peygamber’in (sas) tanımasına, anlaşılmasına ve nebevî mirasın kavranılmasına zemin olabilecek bir hale getir ki, o saadetli insan gibi muhabbet kahramanlarının kervanına katılabilesin.
4- Darü’l-Külsüm, Allah’ın kuluna bahşettiği nimetleri, yine O’nun yolunda harcayarak şükrünü eda etmek için gayret gösteren bir evdi. Bulunduğun ortamları, ilmin, irfanın, hikmetin ve infakın konuşulduğu yerler haline getir ki, takva mescitlerinin şubesi olabilecek hayırların, sahibi kılınabilesin.
5- Darü’s-Sa’d, paylaşmanın esas alındığı, beklentisizliğin ise ilke olarak belirlendiği, hiçbir karşılık hesabının yapılmadı bir evdi. Bulunduğun ortamları, yerine ve zamanına uygun bir şekilde, risalet davasının hizmetine aç ki, hayırların öncüsü, Bedirlerin şahidi ve şehidi, asırların ise unutturamayacağı bir kametin sahibi olabilesin.
Daha fazla bilgi için 0 212 544 76 99 nolu telefonu arayabilir; www.82il82sahabi.com, www.siyervakfi.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz. Yapılan tüm programları ise www.siyertv.com adresinden izleyebilirsiniz.
(4263)