Cenazeye Yapılacak Görevler ve Sonrası / Buhari

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
كِتَاب الْجَنَائِزِ

بَاب وَمَنْ كَانَ آخِرُ كَلَامِهِ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَقِيلَ لِوَهْبِ بْنِ مُنَبِّهٍ أَلَيْسَ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ مِفْتَاحُ الْجَنَّةِ قَالَ بَلَى وَلَكِنْ لَيْسَ مِفْتَاحٌ إِلَّا لَهُ أَسْنَانٌ فَإِنْ جِئْتَ بِمِفْتَاحٍ لَهُ أَسْنَانٌ فُتِحَ لَكَ وَإِلَّا لَمْ يُفْتَحْ لَكَ

Cenazeler Hakkında ve Son Sözü “La ilahe illallah” Olan Kimse

Vehb b. Münebbih’e: Lâ ilahe illallâh cennetin anahtarı değil midir? denildi. Vehb: Evet, anahtarıdır; ama bu anahtarın muhakkak kendine mahsus bir takım dişleri vardır. Eğer sen cennetin kapısı önüne dişleri bulunan bir anahtar ile gelirsen o kapı açılır, yoksa kapı açılmaz, demiştir.

1 – حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مَهْدِيُّ بْنُ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا وَاصِلٌ الْأَحْدَبُ عَنْ الْمَعْرُورِ بْنِ سُوَيْدٍ عَنْ أَبِي ذَرٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَتَانِي آتٍ مِنْ رَبِّي فَأَخْبَرَنِي أَوْ قَالَ بَشَّرَنِي أَنَّهُ مَنْ مَاتَ مِنْ أُمَّتِي لَا يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ قُلْتُ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ قَالَ وَإِنْ زَنَى وَإِنْ سَرَقَ

Ebu Zerr (r.a.) şöyle demiştir: Resûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Bana Rabbimin emriyle (Cibril) geldi: Ümmetimden her kim Al¬lah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse, o kimse cennete girer, di¬ye müjdeledi”. Ben: (Ya Resûlallah!) O kişi zina etse ve hırsızlık yapsa da mı? dedim. Resûlullah: “(Evet) zina etse ve hırsızlık yapsa da” buyurdu. (Buhârî, Cenâiz, 1, hadis: 1237)
Ravi Tanıtımı

1. Musa b. İsmail (ö. 223)
Musa b. İsmail el-Minkarî Mevlahum, Ebu Seleme et-Tebûzekî el-Basrî.

2. Mehdi b. Meymûn (ö. 101, 102)
Mehdî b. Meymûn el-Ezdî el-Mi’velî, Ebu Yahya el-Basrî.

3. Vâsıl el-Ahdeb (ö. 120, 129)
Vâsıl b. Hayyân el-Ahdeb el-Esedî el-Kûfî.

4. Ma`rûr b. Süveyd (ö. ?)
Ma`rûr b. Süveyd Ebu Ümeyye el-Kûfî.

5. Ebu Zer (ö. 32)
Cündüb b. Cünâde b. Seken (Sekn) el-Ğifârî.

بَاب الْأَمْرِ بِاتِّبَاعِ الْجَنَائِزِ
Cenazeye Katılma Emri

2 – حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ الْأَشْعَثِ قَالَ سَمِعْتُ مُعَاوِيَةَ بْنَ سُوَيْدِ بْنِ مُقَرِّنٍ عَنْ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : أَمَرَنَا النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِسَبْعٍ وَنَهَانَا عَنْ سَبْعٍ أَمَرَنَا بِاتِّبَاعِ الْجَنَائِزِ وَعِيَادَةِ الْمَرِيضِ وَإِجَابَةِ الدَّاعِي وَنَصْرِ الْمَظْلُومِ وَإِبْرَارِ الْقَسَمِ وَرَدِّ السَّلَامِ وَتَشْمِيتِ الْعَاطِسِ وَنَهَانَا عَنْ آنِيَةِ الْفِضَّةِ وَخَاتَمِ الذَّهَبِ وَالْحَرِيرِ وَالدِّيبَاجِ وَالْقَسِّيِّ وَالْإِسْتَبْرَقِ

Berâ b. Âzib (r.a.) şöyle demiştir: Peygamber (s.a.) bize yedi şeyi yapmamızı emretti, yedi şeyi de bize yasakladı: Peygam¬ber bize cenazeye katılmayı; hastayı ziyaret etmeyi; davet edene icabet etmeyi; zulme uğramışa yardım etmeyi; yemini kabul etmeyi; selâmı almayı; aksırana duâ etmeyi emretti. Yine Peygamber (s.a.) bize gümüş kap kullanmayı; altın yüzük takmayı; harîr, dîbâc, kassıyy, istebrak (denilen ipekli kumaşlar) kullanmayı yasakladı. (Buhârî, Cenâiz, 2, hadis: 1239)
Ravi Tanıtımı

1. Ebu’l-Velîd (133-227)
Hişâm b. Abdulmelik el-Bâhilî mevlahum, Ebu’l-Velid et-Tayâlisî el-Basrî.

2. Şu`be (ö. 160)
Şu`be b. el-Haccâc b. el-Verd el-Atekî el-Ezdî.

3. el-Eş`as (ö. 125)
el-Eş`as b. Süleym Ebi’ş-Şa`sâ’ b. Esved el-Mehâribî el-Kûfî.

4. Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin (ö. ?)
Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin el-Müzenî, Ebu Saîd el-Kûfî.

5. el-Berâ b. Âzib (ö. 72)
el-Berâ b. Âzib b. el-Hâris b. Adiy el-Ensârî el-Evsî, Ebu Umâre veya Ebu Amr ya da Ebu’t-Tufeyl.

بَاب مَا يُسْتَحَبُّ أَنْ يُغْسَلَ وِتْرًا
Ölünün Tek Sayıda Yıkanması Müstehabtır

3 – حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِيُّ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ : دَخَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَنَحْنُ نَغْسِلُ ابْنَتَهُ فَقَالَ اغْسِلْنَهَا ثَلَاثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِي الْآخِرَةِ كَافُورًا فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِي فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ أَشْعِرْنَهَا إِيَّاهُ
فَقَالَ أَيُّوبُ وَحَدَّثَتْنِي حَفْصَةُ بِمِثْلِ حَدِيثِ مُحَمَّدٍ وَكَانَ فِي حَدِيثِ حَفْصَةَ اغْسِلْنَهَا وِتْرًا وَكَانَ فِيهِ ثَلَاثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ سَبْعًا وَكَانَ فِيهِ أَنَّهُ قَالَ ابْدَءُوا بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ مِنْهَا وَكَانَ فِيهِ أَنَّ أُمَّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَمَشَطْنَاهَا ثَلَاثَةَ قُرُونٍ

Ümmü Atiyye (r.anha) şöyle demiştir: Bizler, kızını yıkamakta olduğumuz sırada Resûlullah (s.a.) yanımıza geldi de: “Onu su ve sidr ile üç, veya beş, veya bun¬dan daha fazla yıkayınız. Son yıkayışta kâfur kullanınız. Yıkama bitince bana haber veriniz” buyurdu. Biz yıkamayı bitirdiğimiz za¬man kendisine haber verdik. Resûlullah bize hıkve denilen gömleğini attı: “Bunu kızıma iç gömleği yapın” buyurdu. (Buhârî, Cenâiz, 9, hadis: 1254)

Eyyûb es-Sahtıyânî, yine geçen isnâd ile şöyle demiştir: Bu Ümmü Atıyye hadisini bana Muhammed b. Sîrîn’in rivayet ettiği gibi, kızkardeşi Hafsa bint Sîrîn de rivayet etti. Fakat Hafsa’nın ha¬disinde fazla olarak: “Kızımı tek sayıda yıkayınız”, “Üç su veya beş su veya yedi su yıkayınız”; “Onu yıkamaya sağından ve abdest azalarından başlayınız” buyurduğu; Ümmü Atıyye’nin, biz onun saçını üç örük yaptık, dediği bölümleri vardır.
Ravi Tanıtımı

1. Muhammed
Nisbesi zikredilmeyen bu ravinin kim olduğu hakkında şu görüşler belirtilmiştir.
İbnu’s-Seken’e göre: Muhammed b. Selâm b. el-Ferec es-Sülemî (ö. 227).
el-Asîlî’ye göre: Muhammed b. el-Müsennâ b. Ubeyd b. Kays b. Dînar (ö. 252).
el-İsmâîlî’ye göre: Muhammed b. el-Velîd b. Abdulhamid el-Kureşî el-Büsrî, Ebu Abdullah el-Basrî (ö. 250). Lakabı Hamdân’dır.

2. Abdulvehhâb es-Sekafî (ö. 194)
Abdulvehhâb b. Abdulmecid b. es-Salt b. Ebi Ubeyd b. el-Hakem b. Ebi’l-As es-Sekafî, Ebu Muhammed el-Basrî.

3. Eyyüb (ö. 131)
Eyyüb b. Ebi Temîm Keysân es-Sahtiyânî, Ebu Bekr el-Basrî.

4. Muhammed (ö. 110)
Muhammed b. Sîrîn Ebu Bekr el-Ensârî.

5. Ümmü Atiyye (ö. ?)
Nüseybe bint el-Hâris, Ümmü Atiyye.

بَاب الْكَفَنِ بِلَا عِمَامَةٍ
Kefende Başlık Olmaz

4 – حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِي مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كُفِّنَ فِي ثَلَاثَةِ أَثْوَابٍ بِيضٍ سَحُولِيَّةٍ لَيْسَ فِيهَا قَمِيصٌ وَلَا عِمَامَةٌ

Âişe (r.anha): Resûlullah (s.a.) pamuktan dokunmuş sahûliyye denilen üç parça beyaz bezle kefenlendi. Bu kefen parçaları içinde ne gömlek ve ne de başlık vardı, demiştir. (Buhârî, Cenâiz, 24, hadis: 1273)
Ravi Tanıtımı

1. İsmail (ö. 227)
İsmail b. Abdullah b. Ebi Üveys b. Mâlik b. Ebi Âmir el-Asbahî.

2. Mâlik (ö. 179)
Mâlik b. Enes. Mâlik b. Enes, Ebu Abdullah el-Medenî.

3. Hişam b. Urve (ö. 145)
Hişâm b. Urve b. Zübeyr b. Avvâm el-Esedî el-Kureşî, Ebu’l-Munzir.

4. Babası (ö. 92)
Urve b. Zübeyr b. Avvam, Ebu Abdullah el-Medenî.

5. Âişe (ö. 57)
Âişe bint Ebi Bekr es-Sıddîk.

بَاب إِحْدَادِ الْمَرْأَةِ عَلَى غَيْرِ زَوْجِهَا
Kadının, Kocasından Dışındakinin Ölmesi Üzerine Yas İçin Süslenmeyi Terketme Süresi

5 – حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ عَلْقَمَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ قَالَ تُوُفِّيَ ابْنٌ لِأُمِّ عَطِيَّةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا فَلَمَّا كَانَ الْيَوْمُ الثَّالِثُ دَعَتْ بِصُفْرَةٍ فَتَمَسَّحَتْ بِهِ وَقَالَتْ نُهِينَا أَنْ نُحِدَّ أَكْثَرَ مِنْ ثَلَاثٍ إِلَّا بِزَوْجٍ

Muhammed b. Sîrîn şöyle demiştir: Ümmü Atıyye’nin (r.anha) bir oğlu ölmüştü. Vefatının üçüncü günü olunca, Ümmü Atıyye safranlı bir koku istedi. Bu kokuyu sürdü ve: Biz kadınlar, kocadan başka ölüler için üç günden fazla yas tutmaktan nehyolunduk, dedi. (Buhârî, Cenâiz, 30, hadis: 1279)
Ravi Tanıtımı

1. Müsedded (ö. 228)
Müsedded b. Müserhed b. Müserbel.

2. Bişr b. el-Mufaddal (ö. 186, 187)
Bişr b. Mufaddal b. Lâhik er-Rakkâşî, Ebu İshak el-Basrî.

3. Seleme b. Alkame (ö. 139)
Seleme b. Alkame et-Temimî, Ebu Bişr el-Basrî.

4. Muhammed b. Sîrîn (ö. 110)
Muhammed b. Sîrîn Ebu Bekr el-Ensârî.

5. Ümmü Atiyye (ö. ?)
Nüseybe bint el-Haris, Ümmü Atiyye.

بَاب لَيْسَ مِنَّا مَنْ شَقَّ الْجُيُوبَ
“Yaka-paça yırtan bizden değildir”

6 – حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا زُبَيْدٌ الْيَامِيُّ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَيْسَ مِنَّا مَنْ لَطَمَ الْخُدُودَ وَشَقَّ الْجُيُوبَ وَدَعَا بِدَعْوَى الْجَاهِلِيَّةِ

Abdullah b. Mesud’dan (r.a.) rivayete göre Peygamber (s.a.) şöyle buyurdu: “(Ölünün arkasında) yanaklarını döven, yakalarını yırtan ve câhiliyye devrindeki gibi feryâd figân ağlayan bizden değildir”. (Buhârî, Cenâiz, 35, hadis: 1294)
Ravi Tanıtımı

1. Ebu Nuaym (ö. 219)
Ebu Nuaym el-Fadl b. Dükeyn.

2. Süfyân (ö. 160, 161, 162)
Süfyân b. Saîd b. Mesrûk es-Sevrî, Ebu Abdullah el-Kûfî.

3. Zübeyd el-Yâmî (ö. 123, 124)
Zübeyd b. el-Hâris b. Abdulkerim b. Amr b. Ka`b, Ebu Abdurrahman.

4. İbrahim (ö. 96)
İbrahim b. Yezîd b. Kays b. el-Esved b. Amr, Ebu İmrân el-Kûfî en-Nehaî.

5. Mesrûk (ö. 62, 63)
Mesrûk b. el-Ecda` b. Mâlik b. Ümeyye el-Vedâî el-Kûfî.

6. Abdullah (ö. 32)
Abdullah b. Mesud b. Ğâfil b. Habîb b. Şemh b. Mahzûm, Ebu Abdurrahman el-Hüzelî.

بَاب قَوْلِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّا بِكَ لَمَحْزُونُونَ وَقَالَ ابْنُ عُمَرَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَدْمَعُ الْعَيْنُ وَيَحْزَنُ الْقَلْبُ
Peygamber’in (s.a.): “(Ey İbrahim!) Bizler senin ayrılığın sebebiyle çok kederliyiz” Sözü
İbn Ömer (r.a.) Peygamber’den (s.a.) rivayeten: “Göz ağlar, kalb mahzun olur” demiştir.

7 – حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا قُرَيْشٌ هُوَ ابْنُ حَيَّانَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : دَخَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى أَبِي سَيْفٍ الْقَيْنِ وَكَانَ ظِئْرًا لِإِبْرَاهِيمَ عَلَيْهِ السَّلَام فَأَخَذَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِبْرَاهِيمَ فَقَبَّلَهُ وَشَمَّهُ ثُمَّ دَخَلْنَا عَلَيْهِ بَعْدَ ذَلِكَ وَإِبْرَاهِيمُ يَجُودُ بِنَفْسِهِ فَجَعَلَتْ عَيْنَا رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ تَذْرِفَانِ فَقَالَ لَهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ وَأَنْتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ يَا ابْنَ عَوْفٍ إِنَّهَا رَحْمَةٌ ثُمَّ أَتْبَعَهَا بِأُخْرَى فَقَالَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ الْعَيْنَ تَدْمَعُ وَالْقَلْبَ يَحْزَنُ وَلَا نَقُولُ إِلَّا مَا يَرْضَى رَبُّنَا وَإِنَّا بِفِرَاقِكَ يَا إِبْرَاهِيمُ لَمَحْزُونُونَ
رَوَاهُ مُوسَى عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ المُغِيرَةِ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

Enes b. Mâlik (r.a.) şöyle demiştir: Resûlullah (s.a.) ile beraber demirci ustası olan Ebu Seyf’in yanına girdik. Ebu Seyf, (Peygamber’in çocuğu) İbrahim’in süt babası idi. Resûlullah, İbrahim’i aldı, onu öptü ve kokladı. Bundan sonra bir kere daha Ebu Seyf’in evine gittik. Bu defa İbrahim can veriyordu. Resûlullah’ın iki gözünden yaş akmaya başladı. Abdurrahman b. Avf: Ya Resûlallah! Sen de mi ağlıyorsun? diye hayretini bildirdi. Resûlullah: “Ey İbn Avf! Bu hal, bir rahmet ve şefekat icabıdır” buyurdu. Sonra bu göz yaşını diğeri takip etti. Bu defa da Re¬sûlullah (s.a.): “Şübhesiz göz ağlar, kalb de mahzun olur. Biz ise, Rabbimizin razı olacağı sözden başka söz söylemeyiz. Ya İbrahim! Bizler senin ayrılığınla pek mahzun ve kederliyiz” buyurdu.

Bu hadisi Musa b. İsmail, Süleyman İbnu’l-Mugîre’den; o Sâbit el-Bunânî’den; o Enes b. Mâlik’ten; o da Peygamber’den (s.a.) rivayet etmiştir. (Buhârî, Cenâiz, 43, hadis: 1303)
Ravi Tanıtımı

1. el-Hasan b. Abdulaziz (ö. 250)
el-Hasen b. Abdulaziz b. Vezîr b. Sâbiî el-Cüzâmî el-Cerevî, Ebu Ali el-Mısrî.

2. Yahya b. Hassân (ö. 208)
Yahya b. Hassân b. Hibbân et-Tenbisî el-Bekrî, Ebu Zekeriyya el-Basrî.

3. Kureyş b. Hayyân (ö. ?)
Kureyş b. Hayyân (Hibbân) el-Iclî, Ebu Bekr el-Basrî.

4. Sâbit (ö. 123, 127)
Sâbit b. Ebi Eslem, Ebu Muhammed el-Bunânî mevlahum el-Basrî.

5. Enes b. Mâlik (ö. 91)
Enes b. Mâlik b. en-Nadr b. Damdam.

6. Ebu Seyf el-Kayn (ö. ?)
Ebu Seyf el-Kayn el-Berâ b. Evs b. Hâlid b. el-Ca`d el-Ensârî. Eşi, Peygamberimizin oğlu İbrahim’i emziren hanımdır.

(1187)