Nebevî Ufuk’ta Büyük Bir Özlem: Şehadet | Diyarbakır

Hadis Yılı Projesi kapsamında yapılan Nebevi Ufuk programlarının yedincisi Diyarbakır’da gerçekleştirildi.

Tügva, Yeniler Kulübü, Dicle Üniversitesi ve Diyarbakır Müftülüğünün ortaklaşa düzenledikleri programda konuşan Hocamız, “Nebevi Ufuk’ta Büyük Bir Özlem: Şehadet” konusunu anlattı.

Diyarbakır’ın ve halkının kendisinde ayrı bir yeri olduğunu ve bu yörenin insanlarına karşı büyük sevgi beslediğini ifade eden Hocamız, Diyarbakır’a olan muhabbetini şu sözlerle ifade etti: “Diyarbakır’ı bu kadar çok sevmemin sebebi; fethedildiği günden bugüne 1421 yıl geçmiş ve Ezan-ı Muhammedî burada hiç susmamış. Diyarbakır ezana kavuştuğu günden itibaren hep onun gölgesi altında yaşamış. Kurtuluş Savaşı’nda bile işgal edilememiş olan Diyarbakır’da binlerce Sahabe Efendimizin ayak izi ve 500 küsür Sahabe Efendimizin kabri şerifleri var.”

Nebevi Ufuk’un Peygamberimizin bakış açısı olduğunu belirten Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, başımıza gelen olaylara, musibetlere Peygamberin ufkundan bakamadığımıza ve bu durumun da dertlerimizi arttırdığına dikkat çekti ve şunları söyledi: “Eğer Nebevî Ufuk’u anlasaydık ana mahkûm olmaz, düşmanın acılarımızı ve sevinçlerimizi yönetmesine müsaade etmez, gözümüzü her daim istikbale dikerdik.”

“Nebevi Ufuk’u anlasaydık Kudüs’e ağıt yakmanın Kudüs’ü kurtarmayacağını bilirdik.” diyen Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Eğer Peygamber ufku ile meseleye bakabilseydik, Kudüs için ağlamayı bırakıp gözümüzü Roma’ya diker, Resûlullah’ın (sas) bize hedef olarak gösterdiği Roma’nın fethi için çalışmaya gayret ederdik.” dedi.

Şehadetin Peygamber Efendimizin 23 yıllık nübüvvet döneminde dualarının başında yer alan bir kavram olduğunu belirten Hocamız, şehadetin Risalet davasının ilkelerini yaşama adına gayret edenlere, Rabbimizin vermiş olduğu bir mükâfat olduğunu söyledi ve Risalet davasının esaslarını bizlerle paylaştı.

Risalet davası mensuplarına diyor ki:

1- Rüya göreceksin, hedef belirleyeceksin.

Risalet davası için yola çıktığın zaman hedeflerin büyüyecek, dağlar kadar hedeflerin olacak. Allah Resûlü (sas), kendi adının yeryüzündeki her eve bir gün gireceğini söyleyerek bizlere bir hedef belirledi. Bizler de bu hedef çerçevesinde dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Sahabe Efendilerimiz gibi bu uğurda gayret etmeliyiz.

2- Rüyanı gerçekleştirmek için 3 damlayı akıtacaksın.

Hedefini belirlediğin zaman yatmak yok! Alın teri, gözyaşı, yeri ve zamanı geldiğinde de canını bu dava uğruna feda edeceksin.

3- Asla arkana bakmayacaksın.

Müslüman “Kaç kişiyiz?” diye sormaz. Bu soru ancak korkakların ve acizlerin sorusudur. Müslüman, Allah’a tevekkül eder ve üzerine düşeni yapar. Yalnız kalsa bile o, iman atası İbrahim’den (as) tek başına ümmet olmayı öğrenmiştir.

4- Karşılık beklemeyeceksin.

Hiçbir zaman alkış, taltif ve övgü beklemeyeceksin ve asla dinini geçim kapısı olarak benimsemeyeceksin.

5- Neticeyi Allah’a bırakacaksın.

Bize düşen toprağa tohum ekmektir. Yaptıklarımızın neticesini ise Allah’a bırakırız.

Muhammed Emin Yıldırım Hocamız konferans sonunda, program boyunca risalet davası ve şehadet hakkında konuşulanları hayatlarımıza taşıma adına bizlere 5 sorumluluk emanet ederek sözlerini nihayete erdirdi.

1- Şehadet ve şehitlikle ilgili ayet ve hadisleri iyice öğrenelim.

Şehadetin ne demek olduğuna dair ufkumuzun açılması için şu dört ayeti kapsamlı bir şekilde okuyalım: Ahzab Suresi 23, Ali İmran Suresi 169, Bakara Suresi 154, Tevbe Suresi 52…

2- Evlerimizin sahabe iklimine bürünmesi için gayret edelim.

Gelin evlerimizde başta sahabe olmak üzere, günümüze kadar gelen şehitlerin hayatları sohbet konusu olsun.

3- Şehit ailelerini ve şehit kabirlerini ziyaret edelim.

Şehitlerin aileleri bize emanet, şehitlerin kabirleri de bize mekteptir.

4- Dualarımızın başına şehadeti koyalım ve o şehadete ulaşabilme adına da hayatlarımız dualarımıza şahit olsun.

5- Şehitler Allah’a hayatlarını şahit kılarak gittiler. Biz de şahitlik için temsiliyet makamının hakkını verme gayretinde olalım.

Gidenler gitti, biz kalanlar olarak bu sorumluluğun altında inlemeli ve elimizden geldiğince İslam’ı tebliğ etme ve yaşama adına gayret içerisinde olmalıyız.

Nebevî Ufuk Projesinin bir sonraki programı “Nebevî Ufuk’ta Daimi Gündem Tevhid” konulu programla 7 Ocak’ta Malatya’da gerçekleştirilecek.

(560)