Sahâbe Nesli ve Kardeşlik | İzmir
Siyer Vakfımızın Hicri 1440 Sahabe Yılı projesi kapsamında düzenlenen, Anadolu ve Yurtdışında çeşitli bölgelerde gerçekleştirilmesi planlanan Yıldızlardan Dersler 6. Programı İzmir Ege Üniversitesinde gerçekleştirildi.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Sahâbe Nesli ve Kardeşlik” serlevhası altında kardeşlik konusunu anlattı.
Kardeşliğin imani bir mesele ve sorumluluk olduğunu belirterek sözlerine başlayan Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, müminler olarak bu konuda çok konuştuğumuzu ama aramızdaki kardeşliği bir türlü istenilen oranda tesis edemediğimizi söyledi.
Şu an insanlığın ve ümmetin yaşadığı sorunların en önemli sebeplerinden birinin de kardeşlik meselesi olduğuna değinen Hocamız, Hz. Peygamber’in (sas) “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız.” beyanlarını nazarlarımıza vererek şunları aktardı:
“Demek ki sevgi meselesi, imanımızın en büyük tezahürü ve bize cennet kazandıracak olan imanın en önemli azığı. Kur’an’a baktığımızda 4 ana sevginin üzerlerimize sorumluluk olarak yüklendiğini görürüz.
1- Allah (cc) sevgisi: Allah’ı (cc) sevmek imanın hakkıdır. (Bakara Sûresi, 165)
2- Resûlullah (sas) sevgisi: Resûlullah’ı (sas) sevmek Allah’ın hakkıdır. (Âl-i İmrân Sûresi, 31)
3- Sahabe (ra) sevgisi: Sahabeyi (ra) sevmek Resûlullah’ın (sas) hakkıdır. (Şûrâ Sûresi, 23)
4- Birbirimize karşı olan sevgi: Birbirimizi sevmek aziz İslam’ın hakkıdır. (Hucurât Sûresi, 12)”
Kulluğumuza dair meseleleri sahâbeden öğrendiğimize değinen Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, konferansının devamında kardeşlik meselesine sahâbe örnekliğinde bakıldığında öğreneceğimiz hakikatleri maddeler halinde sıralayarak önemli noktaları nazarlarımıza verdi.
1- Kardeşlik; ikamesi farz olan bir yükümlülüktür.
Hucurât Sûresi 10. Ayetinde ifade edildiği gibi Müminler ancak kardeştirler. Bu ilahi fermanı sahabe gibi anlayıp “Şarktan garba, yeryüzünün neresinde olursa olsun, hangi ırktan, hangi mezhepten ve meşrepten olursa olsun ‘La ilahe illallah’ diyen benim kardeşimdir.” diyebiliyor muyuz? Yoksa kardeşliğimizin sınırları mensup olduğumuz vakıfları, cemaatleri aşamıyor mu?
Bu ayeti sahâbenin anladığı gibi anlarsak eğer; kardeşlerimizin sevinciyle sevinir, hayırlı hizmetlerinde yanlarında olur, hiçbir şey yapamasak bile ellerimizi açar onlara dua ederiz.
2- Kardeşlik; yaşadıkları süre boyunca Allah Resûlünün (sas) ve sahâbenin (ra) gündemlerinden düşürmedikleri bir ders ve derttir.
Allah Resûlü (sas) nübüvvetin ilk zamanlarından itibaren İslam kardeşliğini inananlar arasında tesis etmeye başladı. Medine’de ise bir kardeşlik destanı olan Muhacir ve Ensar kardeşliğinin ilk adımlarını attı. O kutlu nesil, kardeşliğin edebiyatını yapmadı. Onlar Allah Resûlünden (sas) öğrendikleri üzere böldüler, bölüştüler ve bütünleştiler. Medine’de temeli atılan İslam Medeniyeti’nin çimentosu, harcı işte o kardeşlikti.
3- Kardeşlik; Hz. Peygamber’in (sas) en hassas olduğu konuydu.
Hz. Ebû Zer’in (ra) Bilâl-i Habeşî’ye “siyah kadının oğlu” diye hitap ettiğini duyan Efendimiz (sas) “Ey Ebû Zer! Senden hala cahiliyenin kokusu geliyor.” demişti. Allah Resulünün (sas) bu kadar hassas olduğu konuda bizler hala ırkından, renginden, mensubiyetinden dolayı kardeşlerimizi kınayabiliyorsak, Allah Resûlünün (sas) yüzüne nasıl bakacağımızı düşünmemiz gerekir. Bizim için ırkın, mensubiyetin önemi yoktur. Bizim için asıl olan iman ve takvadır. Bunun dışındaki her şey ayaklar altına alınması gereken cahiliye sözü ve adetleridir.
4- Kardeşlik; tesisi ve muhafazası çok zor bir meseledir.
Allah Resûlü (sas) Mümini, dert veren değil dert çeken olarak tarif ediyor. Kardeşlik; hiçbir beklentiye girmeden kardeşlerinin derdini omuzlamaktır. Tesisi zor olduğu kadar muhafazası da zor olan kardeşliğimizi bozmak için çalışan birileri her zaman olacak. Bize düşen, düşmana fatura kesmeden bu kardeşliğimizin muhafazası için elimizden gelen gayreti göstermektir.
5- Kardeşlik; tesis edilememesi durumunda tefrika ve kargaşaya mahkûm olacağımız bir meseledir.
Şu anda yaşamış olduğumuz durum budur. İslam ümmeti olarak bu kadar nüfusa, yeraltı ve yerüstü bu kadar zenginliğe sahip olmamıza rağmen yaşadığımız bu hal, kardeşliği tesis edemediğimiz için azıklarımız olan tefrika ve kargaşanın sonucudur. Kardeşliğimizi tesis edemeyene kadar bu durum düzelmeyecek.
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız konferansını bizleri, zihinlerimizi yeniden Kur’an’a ve Allah Resûlüne (sas) inşa ettirerek, o özlediğimiz kardeşliği yeniden tesis etmeye ve bu yolda adımlar atmaya davet ederek nihayete erdirdi.
Sahâbe Yılı kapsamında icra edilen Yıldızlardan Dersler programlarının bir sonraki programı; 3 Şubat 2019 tarihinde, Adana’da gerçekleştirilecek.
(581)