Hz. Yusuf’un (as) Bize Öğrettiği Yöntemler | Muhammed Emin Yıldırım

Siret-i Enbiyâ derslerimiz Hz. Yûsuf’un o bereketli ve muhteşem hayatı ile devam ediyor. Bu hafta Muhammed Emin Yıldırım hocamız, “Hz. Yûsuf’un (as) Bize Öğrettiği Yöntemler” serlevhasının altında, Hz. Yûsuf’un devlet yönetiminden ekonomiye, şeriattan öteki ile yaşamaya ve daha nice meseleye dair bize öğrettiği yol ve yöntemlerin neler olduğunu anlattı. Yûsuf Sûresi 52-57 arası ayetlerin gölgesinde yürüyen dersimiz, yine çok önemli mesajların aktarıldığı bir ders oldu.

Dersten Cümleler

Yûsuf Sûresi bir aşk süresi mi? Ortada bir Yusuf-Züleyha aşkı yok, Hz. Yusuf’un iffeti, Züleyha’nın ise şehveti var. Ancak buna rağmen, Yusuf Süresi bir aşk süresidir.

Eğer Yûsuf Suresi’nin üzerinde ciddi bir yoğunlaşırsanız, 5 şeye âşık oluyorsunuz.

Nedir bu 5 şey?

– Kur’ân’a âşık oluyorsunuz.
– Peygamberlere âşık oluyorsunuz.
– Kadere âşık oluyorsunuz.
– Şeriata âşık oluyorsunuz. 
– Muhsinlere âşık oluyorsunuz.

Bugün biz Yûsuf Sûresi’nin 52.ayetinden, 58. ayetine kadar 6 ayetlik kısmın gölgesinde yürüyeceğiz.

Hz. Yûsuf kıssasının başladığı 4.ayetten bugün erişeceğimiz 58. ayete kadar Hz. Yûsuf’un hayatının 7 önemli devresini gördük:

Çocukluk devresi
Kuyu devresi
Kölelik devresi
1. Saray devresi  
Gençlik devresi
Zindan devresi
2. Saray devresi

İlk 6 devre için birer mesaj verelim:

– Çocukluk devresi
10 kurdun içerisinde de kalsan; kurt değil koç olarak çıkmanın yolunu öğretti.

– Kuyu devresi
Karanlık kuyunun içerisine de atılsan; umudu yitirmemenin önemini öğretti.

– Kölelik devresi
Köle olarak pazarlarda da satılsan, asıl köleliğin bedende değil ruh da olduğunu öğretti.

– 1. Saray devresi
Sarayın saygın bir delikanlısı olsan, ne oldum değil, ne olacağım düşüncesinin unutulmaması gerektiğini öğretti.

– Gençlik devresi
Züleyhaların şehvet dolu çağrılarının muhatabı olsan; Allah’a sığınmanın ve sınırları korumanın önemini öğretti.

– Zindan devresi
Haksız yere zindanlara düşsen, kaderi tenkit edip duracağına, zindanı gülistana çevirmenin yolunu öğretti.

Hz. Yûsuf’un 2. Saray devresinden bize verilen mesajlar:

1. Kabiliyetin tebliğ için nasıl kullanılacağını öğretti.
2. 
Sadakatin temsil ve tebliğ için olmazsa olmaz bir esas olduğunu öğretti.
3. Emniyet ve güvenin bir toplumda nasıl huzurun kaynağı olduğunu öğretti.
4. Varlıkta ve yoklukta bir ülkenin ekonomisinin nasıl yönetilmesi gerektiğini öğretti.
5. Bir ülkede kıtlık ve açlık varken tam anlamı ile tebliğ yapılamayacağını öğretti.
6. Adaletin bir ülke yönetimi için ne kadar önemli olduğunu öğretti.
7. Ehliyet ve liyakatin korunması halinde devlete ve halka neler kazandırtacağını öğretti.
8. 
İslâm siyasetinin, iktidarı değil ıslahı öncelediğini öğretti.
9. Kazananların her durumda ve şartta Muhsinlerin/iyilerin olduğunu öğretti.
10. Müslümanların azınlıkta, ötekilerin çoğunlukta olduğu bir zeminde nasıl mücadele edileceğinin yol ve yöntemini öğretti.

ذٰلِكَ لِيَعْلَمَ اَنّ۪ي لَمْ اَخُنْهُ بِالْغَيْبِ وَاَنَّ اللّٰهَ لَا يَهْد۪ي كَيْدَ الْخَٓائِن۪ينَ

“(Yûsuf dedi ki):  Bu, azizin yokluğunda ona hainlik etmediğimi ve Allah’ın hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını (herkesin)  bilmesi içindir. (Yûsuf 12/52)

“(Züleyha dedi ki): Bu (itirafım, Yûsuf’un) yokluğunda (o şimdi hapisteyken) ona hainlik etmediğimi ve Allah’ın hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını (herkesin) bilmesi içindir.” (Yûsuf 12/52)

Eğer ayeti Hz. Yûsuf’un dilinden okursak; “Muhteşem bir vefa örneği” olarak okuruz.

Eğer Züleyha’nın dilinden okursak; “Muhteşem bir teslimiyet örneği” olarak okuruz.

وَمَٓا اُبَرِّئُ نَفْس۪يۚ اِنَّ النَّفْسَ لَاَمَّارَةٌ بِالسُّٓوءِ اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّ۪يۜ اِنَّ رَبّ۪ي غَفُورٌ رَح۪يمٌ

“(Yûsuf dedi ki): Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi.” (Yûsuf 12/53)

“(Züleyha dedi ki): Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi.” (Yûsuf 12/53)

Eğer ayeti Hz. Yûsuf’un dilinden okursak; “Muhteşem bir ihsan şuuru örneği” olarak okuruz.

Eğer Züleyha’nın dilinden okursak; “Muhteşem bir tevbe örneği” olarak okuruz.

Hz. Yûsuf, o ana kadar onlarca imtihan yaşamış ve her imtihanı yüzünün akı ile çıkmış, iffetine iftira atılmış, o iftiradan aklanmış ama olayı Hz. Yûsuf değerlendirirken ne diyor: “Ben nefsimi temize çıkarmam!” diyor.

Bu ayet, Adalet ayetidir. Adalet, insafla; insaf kanaat duygusu ile olur.

Rabbimin merhamet ettiği hariç… Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” (Yûsuf 12/53)

Efendimiz’in (sas) kız isimlerinden en fazla değiştirdiği isim, Berre veya Berra ismi idi.

Muhammed b. Amr b. Atâ’dan: “Ben kızıma Berra ismini verdim. Müteakiben Zeyneb binti Ebî Seleme bana şunu söyledi: Resûlullâh bu ismi yasakladı. Benim adım da Berra idi. O “Kendinizi temize çekmeyin! Allah sizin iyi olanlarınızı pek âlâ bilir.” dedi. (Oradakiler) : Ona ne isim verelim? diye sordular. “Zeynep ismini verin.” buyurdu. (Müslim, Edeb 19)

O zamana kadar olan oldu; Hz. Yûsuf aklandı ve Kral Hz. Yûsuf’un şu 5 özelliğine şahit oldu:

1. Muhteşem bir kabiliyeti var.
2. 
Derin bir ilmi var.
3. Beklentisiz bir duruşu var.
4. Sadakat ve emniyet üzere bir hayatı var.
5. 
Verilecek göreve değer katacak bir hali var. 

وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُون۪ي بِه۪ٓ اَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْس۪يۚ فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ اِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مَك۪ينٌ اَم۪ينٌ

Kral dedi ki: “Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim.” Onunla (uzun uzun) konuşunca: “Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin!” dedi. (Yûsuf 12/54)

اَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْس۪يۚ  / estaḣlishu li nefsî; bu ne demek biliyor musunuz?

“Özel danışman, özel dost, özel yardımcı, has adamım, en yakınım, sırdaşım, seçkin bir arkadaşım kılayım!”

Bu 54. ayet, hatırlanacağı üzere Melik’in/Kralın iman etmesi olarak Mücahit tarafından yorumlanmıştır…

Bu ayet neyi gösterdi bize?

Akidenin, Ahlâkın, Adaletin, Âşkın ve Amel’in bir ülkeyi kılıçsız fethetmesini gösterdi.

Bu 54. ayet ne gösterdi bize?

İlmin, İradenin, İrfanın, İhsanın ve İhlâsın bir yönetimi darbesiz devralmasını gösterdi.

Ayetin sonuna dikkat edelim; لَدَيْنَا مَك۪ينٌ اَم۪ينٌ / Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin!”

“Şerefül mekân, bil mekin” diye bir söz vardır.  Bir makamın, mekânın üstünlüğü o makamda bulunanla bilinilir…

Hz. Yûsuf, makam ile itibar kazanan biri değildir, makama itibar kazandırtan biridir.

قَالَ اجْعَلْن۪ي عَلٰى خَزَٓائِنِ الْاَرْضِۚ اِنّ۪ي حَف۪يظٌ عَل۪يمٌ

“Yûsuf dedi ki: “Beni ülkenin hazinelerine bakmakla görevlendir. Çünkü ben iyi koruyucu ve bilgili bir kişiyim!” (Yûsuf 12/55)

“Vallahi biz bu işe, ne onu isteyen birini ne de ona hırs gösteren birini tayin ederiz!”

Yöneticilik görevi istememesini tavsiye ettiği Abdurrahman b. Semure’ye: “İstediğin için görev sana verilirse onunla baş başa kalırsın; istemeden sana verilirse onun uğrunda yardım görürsün!” buyurarak yöneticiliğe talip olmamanın gerekçesini anlatmıştır.

Burada Hz. Yûsuf’un görev istemesi, Efendimiz’in (sas) uyarıları ile çelişmez…

وَكَذٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي الْاَرْضِۚ يَتَبَوَّاُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَٓاءُۜ نُص۪يبُ بِرَحْمَتِنَا مَنْ نَشَٓاءُ وَلَا نُض۪يعُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ

“Ve böylece Yûsuf’a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz. Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.” (Yûsuf 12/56)

وَكَذٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي الْاَرْضِۚ

“Ve böylece Yûsuf’u oraya yerleştirdik.” (Yûsuf 12/21,56)

وَلَا نُض۪يعُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ “Güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.”

وَلَاَجْرُ الْاٰخِرَةِ خَيْرٌ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ۟

“Elbette ki, ahiret mükâfatı, inananlar ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir.” (Yûsuf 12/57)

En başta Hz. Yûsuf’un bize öğrettiği 10 yöntemden sonuncusu neydi?

“Müslümanların azınlıkta, ötekilerin çoğunlukta olduğu bir zeminde nasıl mücadele edileceğinin yol ve yöntemini öğretti.”

Hz. Yûsuf’un mücadele verdiği zemin, sizce siyerin içerisinde hangi döneme daha fazla benziyor?

Cahiliye dönemine mi?
Mekke dönemine mi?
Habeşistan dönemine mi?
Medine’nin ilk dönemlerine mi?
Medine’nin Bedir sonrası dönemine mi?

Hz. Yûsuf bize bunu nasıl öğretti?

1. Harcanacak değil aranacak bir seviyede ol!
2. Güvenilmeyecek biri değil hazinelerin anahtarları sana teslim edilecek kadar güvenilir ol!
3. Sadece dostlarına değil düşmanlarına bile iffetini ikrar ettirmiş ol!
4. Vefasızlık içerisinde değil vefayı kuşananlardan ol!
5. Dünyevî gücü ve iktidarı değil ıslahı ve inşayı önceleyenlerden ol!

(1561)