İkinci Ömer: Ömer b. Abdülazîz – Hayata Dair 11. Bölüm

Cemil Nazlı’nın soruları, Muhammed Emin Yıldırım hocamızın cevapları ile her ay tarihe iz bırakmış bir şahsiyetin ele alınacağı Hayata Dair programlarımızın 11. bölümünde “İkinci Ömer: Ömer b. Abdülazîz”i konuşuyoruz…

Dersten Cümleler

Ömer b. Abdülazîz’in Sözleri 

1. “İstişare ve münazara, rahmetin kapısı ve bereketin anahtarıdır. Bununla birlikte hiçbir görüş şaşmaz ve hiçbir karar zayi olmaz.” (Maverdi, Edebü’d-Dünya ve’d- Din, s. 189) 

2. “Şunu biliniz ki, ben asla kanun koyucu değilim. Ben ancak ve ancak uygulayıcıyım. Aynı şekilde bid’at üreten değil, sünnete tabi olan birisiyim. Şunu iyice biliniz ki, Allah’a isyan eden bir kimseye asla itaat edilmez. Ben sizin en hayırlınız değil, sadece sizden birisiyim. Ama aranızda sorumluluk yükü en çok ağır olanınızım. Ey insanlar! İbadetlerin en faziletlisi farzların eda etmek ve haramlardan sakınmaktır…” (İbn Sa’d, Tabakât, V/368) 

3. “Ben her mazlumun hakkını arayan birisiyim. Şunu daima hatırlayın ki benim vali ve memurlarımdan birisi Hak’tan ve adaletten ayrılıp Kur’an ve sünnete göre davranmadığı takdirde ona itaat etmeyiniz. Hakk’a dönünceye kadar onu size havale ettim.” (İmaüddin Halil, s. 72) 

4. “Aranızdaki servet ve mal yalnız bir zenginler sınıfı elinde olmasın. Mal ve mülk zenginler için bir servet, fakirler için ulaşılması güç bir nesne olmasın…” (İmaüddin Halil, s. 72) 

5. “… Doğrusu, sünnete muhalefet konusunda kimseye esenlik yoktur, Allah’a isyan konusunda yaratılana itaat yoktur. Doğrusu, siz halifenin zulmünden kaçana asi diyorsunuz. Aslında isyanda en çok ileri giden zalim imamdır.” (İbnü’l-Cevzî, Sîretü Ömer, s. 240) 

6. “İslâm’a girenlerden vergi alma, Allah senin düşünceni kahretsin. Şüphesiz ki Allah, Muhammed’i (sas) bütün insanlığa davetçi olarak göndermiştir. Vergi memuru olarak değil. Hayatım üzerine yemin ederim ki, bütün insanlar Ömer’in vasıtasıyla Müslüman olsalar, gene de onun mutluluğuna kâfi gelmeyecektir.” (İbn Sa’d, Tabakât, V, s.285) 

7. “Ey insanlar! Kim bizim yanımızda yer alırsa beş şey için bulunsun: Bize ulaşamayan birisinin ihtiyacını ulaştırmak, yanlış yaptığımız zaman doğruyu göstermek, yüklendiği zaman emaneti yerine getirmek, iyilik konusunda yardım etmek ve kendisini ilgilendirmeyen hususların peşinden gitmemek. Kim böyle olursa gelsin, aksi hâlde bize yaklaşmasın.” (Belâzurî, Ensâbü’l-Eşrâf, 8/127) 

8. “Hiçbir şey, hilmin ilme ve affın da güce eşlik ettiğinden daha güzel şekilde başka bir şeye eşlik etmemiştir.” (Belâzurî, Ensâbü’l-Eşrâf, 8/132) 

9. Ömer b. Abdülazîz, kadılarından birini azletti. Kadı gelip de niçin görevden alındığını sorduğu zaman: “Çünkü sana mahkeme için gelen davalılardan daha çok konuşuyorsun.” dedi. Bir valisine yazdığı yazıda ise: “Yönettiğin insanları çocukların yerine koy. Onların büyüklerine saygı göster, küçüklerine merhamet et, yetişkinlerine de değer ver.” dedi. (Belâzurî, Ensâbü’l-Eşrâf, 8/139) 

10. “Ey müminlerin emîri! Bil ki Allah, adil imamı; haktan her sapanı düzeltici, her zâlimi doğrultucu, her bozuğu ıslâh edici, her zayıfa güç, her mazluma hakkını veren ve her şaşkına sığınak kılmıştır. 

Ey müminlerin emîri! Âdil imam; develerine karşı şefkatli bir çoban ve onlara en iyi otlağı arayan bir dost gibidir. Onları tehlikeli otlaklardan uzaklaştırır, yırtıcı hayvanlardan korur, sıcak ve soğuğun eziyetinden muhafaza eder. 

Ey müminlerin emîri! Âdil imam; çocuklarına karşı şefkatli bir baba gibidir. Küçükken onlar için didinir, büyüdüklerinde eğitimleriyle uğraşır, hayatta iken onlar için kazanır, ölümünden sonrasına da onlar için mal biriktirir. 

Ey müminlerin emîri! Âdil imam; çocuğuna karşı merhametli, yufka yürekli bir ana gibidir. Onu meşakkatle taşır, meşakkatle doğurur. Çocukken terbiye eder. Uyandığında o da uyanır, huzuru ile huzur bulur. Emzirir sonra sütten keser. Sağlığına sevinir, şikâyetinden kederlenir. 

Ey müminlerin emîri! Âdil imam; yetimlerin vâsisidir, miskinlerin koruyucusudur. Küçükleri terbiye eder, büyüklerinin geçimini sağlar. 

Ey müminlerin emîri! Âdil imam; organlar içinde kalp gibidir. Onun sağlıklı olmasıyla diğer organlar sıhhat bulur, bozulmasıyla da bozulur. 

Ey müminlerin emîri! Âdil imam; kullarla Allah arasında köprüdür. Allah kelâmını işitir ve onlara dinletir, Allah’ın emirlerini gözetler ve onlara gösterir, Allah’a boyun eğer onlara da boyun eğdirir. 

Bu mektubumu; sevdiği kimseyi sağlığına kavuşturmak istediği için ona acı ilâçlar içiren bir doktor telâkki et. Allah’ın selâmı, rahmet ve bereketi üzerine olsun ey müminlerin emîri!”  

(İbn Abdürabbih, el Ikdü’l-Ferîd, I/25)  

(186)