Vahyin Muhafızı: Hubeyb b. Adîy (r.a.) | Elazığ Fırat Üniversitesi
1437 Hicri yılı ‘Kur’an Yılı’ olarak ilan eden vakfımız, bu proje kapsamında sekiz farklı üniversitede yapmayı planladığı ‘Vahyin Yetiştirdiği Gençler’ programlarının ilkini Elazığ Fırat Üniversitesi’nde gerçekleştirdi. Muhammed Emin Yıldırım hocamızın “Vahyin Muhafızı: Hubeyb b. Adiy (ra)’’başlığıyla yaptığı derse üniversiteden ve Elazığ halkından yoğun bir katılım oldu. Vahyin muhafazası ve intikali için Sahabe-i Kiram’ın imanı ve ortaya koyduğu mücadelesinden örnekler anlatan hocamızı salondaki katılımcılar tarafından büyük bir dikkatle dinlendi.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda daha sonra kürsüye Muhammed Emin Yıldırım Hocamız davet edildi.
Vahyin muhafazası ve intikali için Sahabe-i Kiram’ın önemine dikkat çekerek sözlerine başlayan Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, Sahabe-i Kiram’ın hayatlarının her birinde ideal kulluğun kodlarını bulacağımıza vurguladı. O sahabelerden birinin de Hubeyb b. Adiy (ra) olduğunu dile getiren hocamız O’nun üzerinden “Kur’an’ın muhafızı nasıl olunur?” sorusuna cevap bulmamıza yardımcı olacak ibret verici sahneleri anlattı.
İman ve Bilgi Aşkı
Asr-ı Saadeti okuduğumuz zaman ağır imtihanlara karşı duruşumuzu gözden geçirip, bugünün Bedir’lerini, Uhud’larını düşünerek, 21. yy’da Hubeyb olup, bu çağdan onun ayak izlerini takip etmemiz gerektiğini söyleyen hocamız, şehadetin cihad meydanında kılıç sallamak, bile bile ölüme yürümek olmadığına dikkat çekti. Muhammed Emin Yıldırım Hocamız “Onların yaşamaktan amaçları heyecanlarını, sevdalarını imanla ve ilimle doldurmaktı. Eğer bizler de bunu yapmazsak birilerinin kurbanı oluruz” diyerek, yaşamanın müslümanca gayesinin üzerinde durdu.
Hubeby b. Adiy’in (ra) 22 yaşlarında imanla tanıştığı zaman Medine’deki tevhid ve iman hakikatlerini öğrenme adına ortaya koyduğu gayretini de anlatan hocamız, onun daha ilk yıllarda kuşandığı şehadet sevdasının temelinde, Suffa’nın bir talebesi olarak Nebevi Mektep’ten edindiği bilgi ve iman ile gündemini buna göre şekillendirmesinin olduğunu vurguladı.
Cihad ve Şehadet Aşkı
“Onlar, Bedir ve Uhud’da hep aynı sevdadan konuşmaktadırlar.” diyerek sözlerine devam eden hocamız, “Hicretten 2 yıl sonra Bedir için asker istendiğinde Sukya evlerinin olduğu mekânda toplananlar arasında 10-12 yaşlarındaki çocuk sahabiler de bulunuyordu. Bu manzara Efendimiz’i (sas) şaşırtıyor. O yaşlarda dahi onların gündeminde hep şehadet var” diyerek, “Kur’an’ın, imanı gençleştirdiğinin ve her zaman dinamik tuttuğunun en güzel örneği Ashab-ı Kiram’dır.” dedi.
Allah’ın Rasulü’ne Olan Sadakati
Reci denilen yerde şehid edileceği sırada Ebu Süfyan’ın Hubeyb b. Adîy’e: “Şuan benim yerimde Muhammed olsun” derse serbest bırakılacağını teklif ettiğini söyleyen hocamız, onun şöyle cevap verdiğini söyledi: “Vallahi değil burada Muhammed’in (sas) olması, O’nun ayağına bir tek diken batmasını istemem. Saçlarım kadar başım olsa ve her gün biri kesilse ben yine de davamdan vazgeçmem!”
Muhammed Emin Yıldırım hocamız sözlerini şöyle tamamladı: “İnsanların dünyanın peşinden koştukları kadar biz de ahiretin peşinden koşalım. Başkaları bir şeylerin peşinden nasıl giderse gitsin, biz şehadet sevdası ile gidelim. Allah (cc) bizlere, Hubeyb b. Adîy’in (ra) namaz aşkını, cihad aşkını, şehadet aşkını içirsin inşaallah.”
Siyer Vakfımızın düzenlediği “Vahyin Yetiştirdiği Gençler” programlarının ikincisi Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezi’nde 7 Aralık 2015 tarihinde “Kur’an Yolunda Bir Ömür, Ammar b. Yasir (ra)” başlığı ile devam edecek.
(874)