Ne Zaman ve Nasıl Evlilik? | (Düzce Üniversitesi)

Siyer Vakfımızın Hicri 1441 Aile Yılı Projesi münasebetiyle Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın “En Büyük Nimet Aile” serlevhası altında yapacağı konferanslardan ilki Düzce Üniversitesinde gerçekleştirildi.

Günümüzde kurulması her geçen gün geciktirilen ailenin, kurulması ve korunması adına sorumluluklarımızı öğrenmeye gayret edeceğimiz programların ilkinde Hocamız, Ne Zaman ve Nasıl Evlilik? Konusunu işledi.

Bu zamanda evliliğin her geçen gün daha fazla geciktirildiğini, kurulan yuvaların ise maalesef dağıldığına dikkat çeken Muhammed Emin Yıldırım Hocamız şunları aktardı: “Ailelerimiz bozulduğu için Ümmet-i Muhammed bozuldu, Ümmet-i Muhammed bozulduğu için de insanlık bozuldu. Dolayısıyla bizler kaybettiğimiz değer olan aileyi yeniden ayağa kaldırmak zorundayız.”

Muhammed Emin Yıldırım Hocamız konferansının devamında “Ne Zaman Evlilik?” ve “Nasıl Bir Evlilik?” sorularına belli başlıklar altında değindi.

Ne Zaman Evlilik?

1. Evliliğin anlamını, değerini ve sorumluklarını öğrenmesi

Evlenmek sadece iki insanın hayatını birleştirmesi demek değildir. Evlendiğimiz zaman bir ev sahibi olarak aslında evin hukukunun da sahibi oluyoruz. Bu hukukun altını dolduracak şeylerden ne kadar haberimiz var?

Evlilik dediğimiz zaman şunları unutmamamız gerekir:

Evlilik ibadettir.
Evlilik nimettir.
Evlilik cihaddır.
Evlilik devlettir.
Evlilik dindir.
Evlilik imtihandır.

– Evlilik ibadettir; öyleyse külfetine katlanılmalıdır.

Tıpkı sabah namazına kalkmanın zorluğu gibi, evlilik de bir ibadet olarak zorlukları ve külfetiyle beraber gelir. İmanımız dolayısıyla Rabbimizin bizlere ibadet olarak yüklediği sorumluluklardan nasıl kaçmıyorsak, evliliğin zorluklarına ve külfetine de katlanmak durumundayız.

– Evlilik nimettir; öyleyse şükrü eda edilmelidir.

Rabbimiz, vermiş olduğu her nimet için bizden şükür bekler ve şükredersek nimetlerini artıracağını vadeder. Her nimetin şükrü kendi cinsindendir. Evlilik gibi bizlere dünyada cennetin kokusunu duyabileceğimiz bir yuva kazandıran nimetin şükrü de örnek olmaktır. Kurduğumuz yuva ile bu yuvadan mahrum olanlara, ya da yuvasını Allah’ın istediği bir yuvaya dönüştüremeyenlere örnek ve model olmak durumundayız.

– Evlilik cihaddır; öyleyse hazırlığı yapılmalıdır.

Evlilik ile tesis edilen yuva dışarıdan gelecek saldırılara karşı giydiğimiz bir zırhtır. Cihad, İslam ile insan arasındaki engelleri kaldırmaktır. Eşler önce kendi nefisleri ile İslam arasındaki engelleri kaldırmak için gayret edecek, sonra Allah rızası için kurulan yuvalarını yıkmaya çalışan şeytan ve yandaşları için cihada hazırlıklı olacaklar.

– Evlilik devlettir; öyleyse yasalar uygulanmalıdır.

Bir yuva kurduğumuz zaman bilelim ki bir devlet kuruyoruz. Kuracağımız bu devletin İslam devleti olabilmesi için şu 3 şarta sahip olması lazım: Zeminde tevhid, gövdesinde adalet, dallarında meşveret olmalı.

Yuvalarımızda bir anlaşmazlık yaşadığımız zaman Rabbimizin kitabına ve hükümlerine koşmak, sorunumuzu yine çözemezsek Rabbimizin kitabını ve hükümlerini iyi bilen birine danışmak durumundayız.

– Evlilik dindir; öyleyse sahip çıkılmalıdır.

Efendimiz (sas) evlenen bir kişinin, dininin yarısını tamamlamış olacağını buyuruyor. Dolayısıyla evlilik, dinimizin yarısını ilgilendiren bir meseledir.

– Evlilik imtihandır; öyleyse sabır azık olarak edinilmelidir.

Evlilik başından, sonuna kadar imtihandır. Unutmayalım ki yakınlık arttığı zaman, imtihanın şiddeti artar. Evliliğin bir imtihan olduğunu bilmeli, hazırlığımızı ona göre yapmalı ve azık olarak sabrı kuşanmalıyız.

2. Evliliği bedenen, kalben ve aklen istemesi

İnsan fiziki yetişkinliğe eriştiği zaman evliliği ister. Ancak bugün gençlerimizin büyük bir kısmı kalben duydukları korku ve aklen duydukları şüpheden dolay evlilikten uzak duruyor. Kalben korkuyor çünkü etrafında sorunlu ve iyi bir model olamayacak evliliklere şahit oluyor. Aklen şüphe duyuyor çünkü evlendiği zaman böyle bir sorumluluğun hakkını verebileceğinden emin olamıyor.

Unutmayalım ki kötü örnekler bizler için örnek değil, ibrettir. Gördüğümüz yanlışlardan ibret alacağız ve onları tekrar yapmama adına bir gayret içerisinde olacağız.

3. Evlilik için manen, maddeten ve ruhen hazırlanması

Bekârken sahip olduğumuz bazı zafiyetlerimizin evlilikle kendiliğinden düzeleceğini zannediyoruz ama yanılıyoruz. Evliliğe manen hazırlık boyutunda zafiyetlerimizi ortadan kaldırma adına evlenmeden önce bir kıvama gelmemiz gerekir.

Evlerimizi kıblegâh evlerden, cennetin dünyadaki şubelerinden olabilmesi için kendimizi ruhen yetiştirmemiz gerektiğini unutmayalım.

4. Evlilik için meşru yolların bilinmesi ve kullanılması

Hayır adına kuracağımız yuvalar, meşru yollardan yürünerek kurulmalı.

5. Evlilik için irade ve kader dengesinin unutulmaması

Evlilik meselesi konuşulduğu zaman karşımıza şu iki kavram çıkar: İrade ve kader.

Evlilik konusunda bizler cüz-i irademizi kullanacak, meşru yolları kullanarak imkânlarımızı seferber edeceğiz ama kader meselesini de hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayacağız.

Nasıl bir Evlilik?

1. Tâhir olanın Tâhire olanı bulduğu bir evlilik (Nur Suresi, 26)

Önce bizler tâhir olma adına gayret göstereceğiz, sonra Rabbimizden tâhir bir eş isteyeceğiz.

2. Sâdık olanın Sâdıka olana yoldaş olduğu bir evlilik

Yalan ile iman aynı kalpte barınmaz. Doğruluk, Müslümanın en büyük vasfıdır. Eğer bizlerin hayatlarında sıdka aykırı şeyler varsa, bizler sâdık olamadığımız için sâdık aramaya hakkımız yok.

3. Sâlih olanın Sâliha olana arkadaş olduğu bir evlilik

Salih ve saliha, muamelede müsamahatı ve semahatı esas alana denir. Yani salih ve saliha insan, geçimi kolay olan insandır.

4. Tufanlara rağmen Nûh’un gemisi gibi sığınılacak bir evlilik

Evliliğimiz, etrafımızda inanılmaz fırtınaların yaşandığı şu zamanda sığınacağımız bir liman olmalı.

5. Dünyadaki cennetin şubeleri olacak bir evlilik

Mümine dünyada cennet yoktur. Ancak bu dünyada cennetin kokusunu duyabileceğimiz yerler olmalı yuvalarımız.

Muhammed Emin Yıldırım Hocamız konuşmasının sonunda, şeytanın bizi nikahsızlığa, Rabbimizin ise nikaha çağırdığını nazarlarımıza vererek, şeytanın tüm hilelerine rağmen Dârülerkam’ın şubesi olacak yuvalar kurmaya davet ederek sözlerini nihayete erdirdi.

(1277)