Kader Meselesi / Buhari

Kader

1 – حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ وَكَّلَ اللَّهُ بِالرَّحِمِ مَلَكًا فَيَقُولُ أَيْ رَبِّ نُطْفَةٌ أَيْ رَبِّ عَلَقَةٌ أَيْ رَبِّ مُضْغَةٌ فَإِذَا أَرَادَ اللَّهُ أَنْ يَقْضِيَ خَلْقَهَا قَالَ أَيْ رَبِّ أَذَكَرٌ أَمْ أُنْثَى أَشَقِيٌّ أَمْ سَعِيدٌ فَمَا الرِّزْقُ فَمَا الْأَجَلُ فَيُكْتَبُ كَذَلِكَ فِي بَطْنِ أُمِّهِ

Enes b. Mâlik’ten (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.) şöyle bu¬yurmuştur: “Yüce Allah rahime bir melek görevlendirdi. (Nutfe düşün¬ce) melek: Ey Rabb’im! Nutfe! Ey Rabb’im! Kan pıhtısı! Ey Rabb’im! Bir çiğnem et! der. Allah bir mahlûk yaratmak istediğinde melek: Ey Rabb’im, erkek mi dişi mi? Bedbaht mı mesud ve bahtiyar mı? Rızkı ne kadar? Eceli ne zamana kadar? sorularını sorar. Bunlar anasının karnında iken böylece yazılır”. (Buhârî, Kader, 1, hadis: 6595)

Ravi Tanıtımı
1. Süleyman b. Harb (ö. 224)
Süleyman b. Harb b. Necîl, Ebu Eyyüb el-Ezdî el-Vâşihî.

2. Hammâd (ö. 179)
Hammâd b. Zeyd b. Dirhem, Ebu İsmail el-Ezrak el-Ezdî el-Basrî el-Cehdamî.

3. Ubeydullah b. Ebi Bekr b. Enes (ö. ?)
Ubeydullah b. Ebi Bekr b. Enes b. Mâlik, Ebu Muaz el-Basrî.

4. Enes b. Mâlik (ö. 91)
Enes b. Mâlik en-Nadr b. Damdam, Ebu Hamza el-Ensârî el-Hazrecî.

بَاب : { وَكَانَ أَمْرُ اللَّهِ قَدَرًا مَقْدُورًا }
“Allah’ın emri muhakkak yerini bulan bir kaderdir (Ahzâb 33/38)

2 – حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِي حَمْزَةَ عَنْ الْأَعْمَشِ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ عَنْ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِيِّ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : كُنَّا جُلُوسًا مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَمَعَهُ عُودٌ يَنْكُتُ فِي الْأَرْضِ وَقَالَ مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ إِلَّا قَدْ كُتِبَ مَقْعَدُهُ مِنْ النَّارِ أَوْ مِنْ الْجَنَّةِ فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ الْقَوْمِ أَلَا نَتَّكِلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ لَا اعْمَلُوا فَكُلٌّ مُيَسَّرٌ ثُمَّ قَرَأَ { فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى } الْآيَةَ

Ali b. Ebî Tâlib (r.a.) şöyle demiştir: Bizler Peygamber’le beraberdik. Peygamber’in yanında bir sopa vardı, onunla yere eşiyordu. Bu sırada: “Sizden herbir kişinin ateşte veya cennette olan yeri muhakkak yazılmıştır” buyurdu. Topluluktan bir adam da: Ya Resûlallah, bizler Allah’ın bu takdirine mi tevekkül edip oturalım? diye sordu. Resûlullah: “Hayır, sizler çalışın, herkese yapacağı ameli kolaylaştırılmıştır” buyurdu. Sonra şu ayetleri okudu: “Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız). Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. ” (Leyl 92/5-10). (Buhârî, Kader, 4, hadis: 6605)

Ravi Tanıtımı
1. Abdân (ö. 221)
Abdullah b. Osman b. Cebele İbn Ebi Ravvâd Meymûn el-Ezdî el-Atekî mevlahum, Abdurrahman el-Mervezî.

2. Ebu Hamza (ö. 167)
Muhammed b. Meymûn el-Mervezî, Ebu Hamza es-Sekerî.

3. el-A`meş (ö. 148)
Süleyman b. Mihrân el-A`meş el-Esedî, el-Kâhilî, Ebu Muhammed el-Kûfî.

4. Sa`d b. Ubeyde (ö. ?)
Sa`d b. Ubeyde es-Sülemî, Ebu Hamza el-Kûfî.

5. Ebu Abdurrahman es-Sülemî (ö. 72)
Abdullah b. Habib b. Rubey`a, Ebu Abdurrahman es-Sülemî el-Kûfî.

6. Ali (ö. 40)
Ali b. Ebi Talib b. Abdulmuttalib el-Kureşî el-Hâşimî, Ebu’l-Hasan.

بَاب الْعَمَلُ بِالْخَوَاتِيمِ
Ameller Sonuna Göre Değerlendirilir

3 – حَدَّثَنَا حِبَّانُ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ الزُّهْرِيِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : شَهِدْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خَيْبَرَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِرَجُلٍ مِمَّنْ مَعَهُ يَدَّعِي الْإِسْلَامَ هَذَا مِنْ أَهْلِ النَّارِ فَلَمَّا حَضَرَ الْقِتَالُ قَاتَلَ الرَّجُلُ مِنْ أَشَدِّ الْقِتَالِ وَكَثُرَتْ بِهِ الْجِرَاحُ فَأَثْبَتَتْهُ فَجَاءَ رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ الرَّجُلَ الَّذِي تَحَدَّثْتَ أَنَّهُ مِنْ أَهْلِ النَّارِ قَدْ قَاتَلَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ مِنْ أَشَدِّ الْقِتَالِ فَكَثُرَتْ بِهِ الْجِرَاحُ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَا إِنَّهُ مِنْ أَهْلِ النَّارِ فَكَادَ بَعْضُ الْمُسْلِمِينَ يَرْتَابُ فَبَيْنَمَا هُوَ عَلَى ذَلِكَ إِذْ وَجَدَ الرَّجُلُ أَلَمَ الْجِرَاحِ فَأَهْوَى بِيَدِهِ إِلَى كِنَانَتِهِ فَانْتَزَعَ مِنْهَا سَهْمًا فَانْتَحَرَ بِهَا فَاشْتَدَّ رِجَالٌ مِنْ الْمُسْلِمِينَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ صَدَّقَ اللَّهُ حَدِيثَكَ قَدْ انْتَحَرَ فُلَانٌ فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَا بِلَالُ قُمْ فَأَذِّنْ لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلَّا مُؤْمِنٌ وَإِنَّ اللَّهَ لَيُؤَيِّدُ هَذَا الدِّينَ بِالرَّجُلِ الْفَاجِرِ

Ebu Hüreyre (r.a.) şöyle dedi: Resûlullah’ın (s.a.) komutasında Hayber’de bulunuyorduk. Resûlullah orduda bulunup Müslüman olduğunu iddia etmekte olan bir adam için:

— “Bu, cehennemliktir” buyurdu.
Savaş başladı, bu adam şiddetle çarpışıyordu, birçok yerinden yara aldı ve yere yığıldı. O arada Peygamber’in sahâbîlerinden biri gelip:

— Ya Resûlallah! Ateş ehlinden olduğunu söylediğin o adam Allah yolunda çok şiddetli bir şekilde çarpıştı ve çok yara aldı! dedi.
Bunun üzerine Peygamber:

— “O cehennemliktir” buyurdu. Müslümanlardan bazısı nerdeyse Peygamber’in bu sözünde şüpheye düşeceklerdi. Bu arada o yaralı adam birden yaraların şiddetli acısından elini ok sadağına uzattı ve bir ok çıkararak onunla kendini öldürdü. Bunu gören müslümanlardan birtakım adamlar derhal Resûlullah’ın yanına gelerek:

— Ya Resûlallah! Allah Sen’in sözünü doğru çıkardı, o adam kendini öldürdü! dediler.
Bunun üzerine Resûlullah:

— “Ya Bilâl! Kalk (insanlara şu hakikati) duyur: Cennete mü’min olmayan giremeyecek ve muhakkak ki Allah bu dini (isterse) facir kişi ile de kuvvetlendirecektir!” buyurdu. (Buhârî, Kader, 5, hadis: 6606)

Ravi Tanıtımı
1. Hibbân b. Musa (ö. 233)
Hibbân b. Musa b. Sevvâr es-Sülemî, Ebu Muhammed el-Mervezî.

2. Abdullah (ö. 181)
Abdullah b. el-Mübârek b. Vâdih el-Hanzalî et-Temîmî mevlahum, Ebu Abdurrahman el-Mervezî.

3. Ma`mer (ö. 154)
Ma`mer b. Râşid el-Esedî vilâen el-Harrânî, Ebu Urve el-Yemânî.

4. ez-Zührî (ö. 124)
Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab el-Kureşî ez-Zührî Ebubekir el-Medenî.

5. Saîd b. el-Müseyyeb (ö. 94)
Saîd b. el-Müseyyeb (el-Müseyyib) b. Hazn b. Ebi Vehb el-Kureşî el-Mahzûmî, Ebu Muhammed el-A`ver.

6. Ebu Hüreyre (ö. 57, 58, 59)
Abdurrahman b. Sahr b. Âmir b. Zi’ş-Şerrî b. Tarîf b. Attâb ed-Devsî.

بَاب تَحَاجَّ آدَمُ وَمُوسَى عِنْدَ اللَّهِ
Âdem İle Musa’nın Allah’ın Huzurunda Çekişmeleri

4 – حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ حَفِظْنَاهُ مِنْ عَمْرٍو عَنْ طَاوُسٍ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ احْتَجَّ آدَمُ وَمُوسَى فَقَالَ لَهُ مُوسَى يَا آدَمُ أَنْتَ أَبُونَا خَيَّبْتَنَا وَأَخْرَجْتَنَا مِنْ الْجَنَّةِ قَالَ لَهُ آدَمُ يَا مُوسَى اصْطَفَاكَ اللَّهُ بِكَلَامِهِ وَخَطَّ لَكَ بِيَدِهِ أَتَلُومُنِي عَلَى أَمْرٍ قَدَّرَهُ اللَّهُ عَلَيَّ قَبْلَ أَنْ يَخْلُقَنِي بِأَرْبَعِينَ سَنَةً فَحَجَّ آدَمُ مُوسَى فَحَجَّ آدَمُ مُوسَى ثَلَاثًا
قَالَ سُفْيَانُ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ عَنْ الْأَعْرَجِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِثْلَهُ

Ebu Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.) şöyle buyurdu: “Âdem ile Musa çekiştiler. Musa, Âdem’e:

— Ey Âdem! Sen bizim babamızdın. Sen bizi cennetten çıkardın ve bizleri mahrum ettin! dedi. Âdem de ona:

— Ey Musa! Sen, Allah’ın kelâmı ile seçip mümtaz kıldığı ve lehine eliyle yazıp çizdiği Musa’sın. Allah’ın beni ya¬ratmadan kırk sene önce takdir buyurduğu bir işten do¬layı beni kınıyor musun? dedi”.

Bunu üzerine Peygamber: “Böylece Âdem, Musa’ya delil ile gâlib geldi.” cüm¬lesini üç kere tekrar etti.

Süfyân dedi ki: Bize Ebu’z-Zinâd, el-A`rec’den; o da Ebu Hüreyre’den; o da Peygamber’den bunun bir benzeri hadisi rivayet etti. (Buhârî, Kader, 11, hadis: 6614)

Ravi Tanıtımı
1. Ali b. Abdullah (ö. 234)
Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh es-Sa’diyy, Ebu’l-Hasen el-Medînî el-Basrî.

2. Süfyân (ö. 198)
Süfyân b. Uyeyne b. Ebi İmrân Meymûn el-Hilâlî, Ebu Muhammed el-Kûfî el-A`ver.

3. Amr (ö. 126)
Amr b. Dînâr el-Mekkî, Ebu Muhammed el-Esrem el-Cumahî.

4. Tâvus (ö. 104, 106)
Tâvus b. Keysân el-Yemânî, Ebu Abdurrahman el-Himyerî el-Cenedî.

5. Ebu Hüreyre (ö. 57, 58, 59)
Abdurrahman b. Sahr b. Âmir b. Zi’ş-Şerrî b. Tarîf b. Attâb ed-Devsî.

(1617)